Recency Bias: Yakınlık Önyargısı

Giriş: Son Gördüklerimiz Kararlarımızı mı Yönetiyor?

Bir hisse senedi son bir ayda %20 yükseldi diye “Bu tren kaçar!” deyip yatırım yaptınız mı? Ya da geçen haftaki bir haber yüzünden piyasanın çökeceğini mi düşündünüz? İşte bu, yakınlık önyargısı (recency bias) denen bir zihinsel tuzak! Psikoloji ve davranışsal finansın kesişiminde yer alan bu önyargı, insanların yakın zamandaki olaylara veya bilgilere aşırı ağırlık vererek karar almasını anlatır. Peki, neden son yaşadıklarımız zihnimizi bu kadar ele geçiriyor? Bu yazıda, yakınlık önyargısının ne olduğunu, psikolojik kökenlerini, finansal kararlar üzerindeki etkilerini ve günlük hayattaki yansımalarını keşfedeceğiz. Hazırsanız, zihnimizin bu “yeni” takıntısını çözüp daha dengeli kararlar almaya başlayalım!

Yakınlık Önyargısı Nedir?

Yakınlık önyargısı, bireylerin en son karşılaştıkları bilgilere veya olaylara dayanarak gelecek hakkında tahminlerde bulunmasıdır. Davranışsal finans ve psikoloji literatüründe, bu önyargı beynin yakın zamandaki anılara daha kolay erişmesinden kaynaklanır. Örneğin, bir hisse senedinin son haftada yükseldiğini görmek, onun hep yükseleceği yanılsaması yaratabilir.

Davranışsal finans bağlamında, yakınlık önyargısı yatırımcıların piyasa trendlerini yanlış yorumlamasına neden olur. Availability Heuristic (Erişilebilirlik Yanılgısı) ve Herd Behavior (Sürü Davranışı) ile bağlantılıdır: Yeni bilgiler, sürüyle hareket etmeyi tetikler. Araştırmalar (Journal of Behavioral Finance), yakınlık önyargısının finansal kararların %25’ini etkilediğini gösteriyor.

Psikolojik Kökenler: Neden Yeni Olan Daha Önemli Görünür?

Yakınlık önyargısının kökeni, beynimizin bellek ve bilgi işleme mekanizmalarına dayanır. Evrimsel olarak, yakın zamandaki tehditler veya fırsatlar (örneğin, bir av ya da tehlike) hayatta kalma için daha önemliydi. Modern dünyada bu, bilişsel bir eğilim olarak devam eder. Psikolojik mekanizmalar şunlar:

  • Bellek Erişimi: Yakın zamandaki olaylar, uzun vadeli anılara göre daha kolay hatırlanır (Availability Heuristic ile bağlantılı).
  • Duygusal Yoğunluk: Yeni olaylar, özellikle çarpıcıysa (örneğin, bir piyasa çöküşü), daha güçlü duygusal etki bırakır.
  • Bilişsel Kısayollar: Beyin, tüm verileri analiz etmek yerine son bilgilere dayanır (System 1 düşünme).

Psikolojik deneyler, örneğin Barberis ve Thaler’ın (2003) çalışmaları, yatırımcıların son piyasa hareketlerine aşırı tepki verdiğini gösteriyor. Finansal bağlamda, bu önyargı rasyonel analizleri gölgeler.

Finansal Kararlardaki Yakınlık Tuzakları

Davranışsal finans, yakınlık önyargısının yatırımcıları yanlış tahminlere ve riskli kararlara ittiğini gösteriyor. İşte örnekler:

  • Piyasa Trendleri: Bir hisse senedinin son bir ayda %30 artması, yatırımcıları “sürekli yükselecek” yanılgısına düşürür. 2021’deki kripto rallisinde, Bitcoin’in son yükselişleri yatırımcıları zirvede alıma itti.
  • Panik Satışları: 2020 pandemi çöküşünde, medyadaki “ekonomi batıyor” haberleri yatırımcıları portföylerini satmaya yöneltti, ama toparlanma hızlı geldi.
  • Analist Tahminleri: Son analist raporlarına aşırı güvenmek, uzun vadeli verileri ihmal eder. Örneğin, bir analistin “teknoloji düşecek” tahmini, sektörü terk ettirebilir.
  • Portföy Yönetimi: Yatırımcılar, son performansa bakarak portföylerini sık sık değiştirir, bu da işlem maliyetlerini artırır (Mental Accounting ile bağlantılı).

Araştırmalar (Forbes, 2025), yakınlık önyargısının yatırımcıların %30’unun kısa vadeli trendlere kapıldığını gösteriyor.

Günlük Hayatta Yakınlık Önyargısı

Yakınlık önyargısı, finansın ötesinde hayatımızı da etkiler:

  • Alışveriş: Son gördüğünüz indirim haberi, gereksiz harcamalara iter.
  • Sağlık: Bir arkadaşınızın grip hikayesi, hastalığı abartmanıza neden olur.
  • Kariyer: Son iş yerinde kötü bir deneyim, yeni fırsatları reddettirebilir.
  • Sosyal Medya: X’te son trend olan bir diyet, sağlıklı sanılır, ama uzun vadeli etkileri göz ardı edilir.

Psikotrade.com’daki FOMO ile bağlantılı: Yakınlık önyargısı, kaçırma korkusunu körükler. Ego Savunma Mekanizmalarıile de ilişkilidir: Yeni bilgilere dayanmak, egomuzu korur.

Yakınlık Önyargısından Kaçınmak İçin Pratik Öneriler

Yakınlık önyargısını tamamen yok etmek zor, ama etkisini azaltmak mümkün. İşte stratejiler:

  1. Uzun Vadeli Verilere Bakın: Bir hisse için son ay yerine, 5 yıllık performansı inceleyin. Bu, önyargıyı %20 azaltır (Behavioral Finance Journal).
  2. Çeşitli Kaynaklar Kullanın: X’teki son haberlere değil, tarihsel verilere ve analist raporlarına odaklanın (Confirmation Bias ile bağlantılı).
  3. Zaman Ayırın: Hızlı kararlar yakınlık önyargısından doğar. 48 saat beklemek, rasyonel düşünceyi artırır.
  4. Plan Yapın: Finansal hedeflerinizi yazılı hale getirin, son trendlere kapılmayın (Mental Accounting ile bağlantılı).
  5. Farkındalık Geliştirin: “Bu karar son gördüğüme mi dayanıyor?” diye sorun. Benlik Tükenmesi ile bağlantılı: Yorgunken önyargı artar, dinlenmişken karar verin.

Sonuç: Geçmişten Ders Al, Geleceği Planla

Yakınlık önyargısı, zihnimizin son olaylara takılıp kalma tuzağı. Davranışsal finans, bize piyasaların sadece rakamlardan değil, algılarımızdan da etkilendiğini öğretir. Son haberlere kapılmak yerine, uzun vadeli verilere odaklanarak daha bilinçli kararlar alabilirsiniz. Psikotrade.com’da bu makaleyi paylaşarak, okuyucularınıza zihinsel denge rehberi sunun. Unutmayın: Geleceği son olaylar değil, sağlam planlar şekillendirir!

Ek Kaynaklar:

  • “Investor Behavior: The Psychology of Financial Planning and Investing” – H. Kent Baker & Victor Ricciardi
  • “Thinking, Fast and Slow” – Daniel Kahneman
  • “The Psychology of Money” – Morgan Housel

OKUMAYA DEVAM ET

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir